Sürekli Aç mısın?

Yemekten sonra bile aşırı aç hissediyor, sürekli yeme ihtiyacı hissediyorsanız üzerinden geçilmesi gereken konular var.

Ama burada; uzun süren açlık veya egzersiz sonrasında her zamankinden daha iştahlı olmaktan değil gün boyu doymak bilmeden yemekten bahsediyorum.

Hipoglisemi

Hipoglisemi, kan şekerinin düşük olması demektir. Şeker metabolizması bozulduğunda kan şekeri her zaman yüksek gitmez bazen de düşer. Hatta şeker hastalığının erken dönemdeki bulgusu da olabilir.

Kan şekeri düşüklüğü olduğunda sık görülen bulgular;
□ Halsizlik
□ Baş dönmesi
□ Baş ağrısı
□ Dikkat dağınıklığı
□ Sinirlilik
□ Terleme
□ Titreme
□ Uyku basması

Hipertiroidi

Hipertiroidi, tiroid hormonlarının fazla olması demektir. Tiroid hormonları vücuttaki birçok fonksiyonun hızını ayarlar.

Hipertiroidi durumunda en sık görülen bulgular;
□ Terleme
□ Titreme
□ Çarpıntı
□ Kilo kaybı
□ Sinirlilik
□ Uykusuzluk

Yetersiz uyku

Yetersiz süre veya yetersiz kalitede uykunuz varsa açlık ve stres hormonları artar. Uyanık kalma çabasının bir parçası olarak şeker, un ve yağlı yiyecekler tüketme eğilimi olur.

Kısca uykusuz beyin, aç beyindir.

Yetersiz uyku durumunda sıklıkla görülen bulgular

□ Sabahları dinlenmeden uyanma
□ Sürekli yorgun olma
□ Gün içinde uyuklama
□ Dikkat eksikliği
□ Unutkanlık

Stres

Stres durumunda salgılanan kortizol hormonu sizi sürekli yemeye teşvik eder.

Anskiyete ve Depresyon

Anksiyete ve depresyon durumuna duygusal bir yanıt olarak iştah artışı olabilir.

Olumsuz duygularla baş etmek için farkında olmadan şeker, un ve yağ içeren yiyecekleri tüketiyor olabilirsiniz.

Sağlıksız beslenme

Şeker ve un gibi işlenmiş ürünleri tükettikten kısa süre sonra tekrar acıkırsınız.

Kan şekerini hızlı yükselten yiyecekler aşırı insülin yanıtına ve sonrasında kan şekeri düşüşüne neden olur.

Premenstrüel sendrom

Menstürasyon öncesindeki dönemde oluşan hormonal değişimler iştah patlamasına neden olabilir.

Östrojen ve progesteron piki ve azalmış serotonin düzeyi karbonhidrat ve yağ tüketimine neden olabilir.

Premenstrüel sendromda görülen diğer bulgular
□ Baş ağrısı
□ Halsizlik, yorgunluk
□ Huzursuzluk, mutsuzluk
□ Karında gaz ve şişlik
□ Kabızlık veya ishal

İhtiyacınızdan az veye çok yediğinize karar vermek için sadece porsiyon büyüklüğüne dikkat etmek yeterli değil.

Vücudunuzun ihtiyacı olan besinleri doğru hazırlama yöntemleri ile doğru miktarlarda ve doğru zamanlarda tüketmek gerekir.

Farkındalığınız yüksek olsa bile size uygun bir beslenme planı şablonu için bir diyetisyen ile çalışmak faydalı olur.

Her şeye rağmen sürekli aç hissediyor ve sürekli birşeyler yiyorsanız bir doktora ihtiyacınız olabilir.

Sağlıklı mutlu ve aşk dolgu günler dilerim.

Dr. Halil Ertürk
İç Hastalıkları Uzmanı

İrritable Bağırsak Sendromu – İBS

Toplumda %10-20 arasında görülen, ciddi bir hastalık olmamakla birlikte yaşam kalitesini bozan, bağırsak alışkanlıkları ile ilgili bir sindirim sistemi problemidir.

İrritable Barsak Sendromu (İBS), Enflamatuar Barsak Hastalığından (Ülseratif kolit, Crohn hastalığı) farklı bir durumdur.

İBS bulguları neler?

İrritable barsak sendromunun en sık tariflenen bulguları;

  • Karın şişliği
  • Dışkılama ile geçen karın ağrısı
  • Dışkılama sıklığında artış
  • Zaman zaman küçük taneli veya şekilsiz dışkılama

İBS nedeni ne?

İrritable barsak sendromunun nedenlerine yönelik birçok teori oluşturulsa de ön plana çıkan başlıklar;

  • Beslenme alışkanlıkları
  • Hormonal bozukluklar
  • Stres ve diğer psikososyal faktörler
  • Barsak enfeksiyonları ve mikrobiyota
  • Gıda alerjisi veya duyarlılığı

Barsak enfeksiyonları sırasında barsak duvarında oluşan enflamasyon, barsak duvarındaki sinir sistemi ağını (myenterik pleksus) etkiler, barsak içeriğinin algılanması değişir, hareketlik artar ve aşırı duyarlılık hali oluşur. Aşırı bakteriyel çoğalmanın tedavi edildiği durumlarda, barsak alışkanlıklarının düzeldiği gözleniyor.

Enfeksiyonun tamamen temizlendiği durumlarda bile sorun devam edebiliyor. Bu noktada, barsak mikrobiyotasının önemi ortaya çıkıyor. Probiyotik ve prebiyotik kullanımı ile barsak duvarında enflamasyonun azaldığı ve barsak duvarındaki sinir sisteminin fonksiyonlarının iyileştiği gözleniyor.

Fiziksel, zihinsel, duygusal veya ruhsal olsun, her türlü stres, barsakta enflamasyon artışına neden oluyor.

İrritabl barsak sendromu olan hastalarda, kortizol yüksekliğine ek olarak, yemek sonrası serotonin düzeylerinin de yüksek olduğu görülüyor. Bu durum mide boşalma zamanında değişikliğe, ince barsak kasılmalarında artışa, besinlerin ince barsaktan geçiş zamanının kısalmasına ve ağrı duyarlılığında artışa neden oluyor.

Beyin ve barsak arasındaki ilişkiyi tanımlayan çalışmalar; duygu durum değişikliklerinin barsak mikrobiyota ve barsak alışkanlıklarını değiştirdiği, barsak mikrobiyotasının de duygu durum değişikliklerine neden olduğunu göstermektedir.

“Tüm vücuttaki serotonin %95’i barsaktaki enterokromafin hücrelerce üretiliyor.”

İBS ile karışan hastalıklar var mı?

Çölyak hastalığı; buğday, arpa ve çavdarda bulunan glutene karşı duyarlılık.

Laktoz intoleransı; süt şekerini sindirememe.

Fruktoz intoleransı; meyve şekerini sindirememe.

Gıda allerjileri

Barsak florasında bakteri dengesinin bozulması

Barsak enfeksiyonları

Pankreas salgı yetersizliği

Enflamatuar barsak hastalığı; ülseratif kolit, Crohn hastalığı.

Barsak kanseri

Alarm bulguları

Aşağıdaki bulgular varsa detaylı tetkiklerin yapılması için doktorunuzla görüşmeniz faydalı olur.

Kilo kaybı; 6 ayda vücut ağırlığının %10’undan daha fazla kayıp.

Ateş

Kanlı dışkılama veya kömür karası dışkı

Sık dışkılama

Ailede barsak kanseri öyküsü

50 yaş sonrasında barsak alışkanlıklarında değişiklik olması

İBS tedavisi

Barsak akışkanlığını düzenleyen, kasılmaları azaltan ilaçlar veya antidepresan ilaçlar çok sık kullanılıyor ancak yan etkilerin iyi değerlendirilmesi ve tedavinin bireyselleştirilmesi gerekir.

Stres yönetimi

Gevşeme teknikleri, nefes egzersizleri, meditasyon, yoga, taici ve çigong, stres yönetiminde faydalı olabilir.

Davranışçı bilişsel terapi

Farkındalık temelli davranışçı bilişsel terapiler, stres ve İBS bulgularının artmasına katkıda bulunan duygu, düşünce, davranış ve alışkanlıkların belirlenerek, değiştirilmesine yardımcı olabilir.

Akupunktur

Geleneksel doğu tıbbı tedavisi olan akupunktur, karında şişlik, karın ağrısı, kabızlık ve ishal gibi fonksiyonel barsak hastalıklarının tedavisinde faydalı görünüyor.

Egzersiz

Fiziksel aktivite, barsak akışkanlığının düzenlenmesine ve stres kontrolüne yardımcıdır.

Özellikle taiçi, çigong ve yoga gibi egzersizler, barsak alışkanlarının düzenlenmesinde çok faydalı görünüyor.

Kısıtlamalar

Beslenme günlüğü tutarak İBS bulgularının artmasına neden olan besinleri tespit edebilirsiniz. İrritabl barsak sendromunu tetikleyen besinler arasında en sık bulunanlar çiğ meyveler, çiğ sebzeler, baklagiller, tahıllar, süt ve süt ürünleridir.

Şüphelendiğiniz besinleri 1-2 hafta kısıtlayıp, yakınmalarınızda azalma olup olmamasına göre şüphelerinizi netleştirebilirsiniz.  

Bir veya iki ana öğünden oluşan beslenme planları da İBS bulgularını artırabilir.

Kafein ve tütün ürünleri de barsak hareketlerinin artmasına, ishal ve karında rahatsızlık yakınmalarına neden olabilir.

Probiyotikler

Faydalı bakteriler olarak tanımladığımız sindirim sistemindeki probiyotiklerin sindirim süreçlerine olumlu etkileri vardır. Bunun yanı sıra bağışıklık sistemi, vitamin üretimi ve duygu durumu üzerine de etkileri vardır. Turşu ve kefir en doğal probiyotik kaynakları iken doktorunuzun önerisi ile eczanelerden alabileceğiniz ürünler de kullanılabilir.

Lif tüketimi

Ceviz, badem, fındık, gün kurusu kayısı, keten tohumu gibi ürünlerin günlük toplamda iki avuç dolusu tüketimi ile yeterli çözünür lif alabilirsiniz.

Zerdeçal, zencefil, nane, kekik, damla sakızı gibi bitkisel tedavilerin yanı sıra barsak akışkanlığını düzenleyen ilaçlar da vücuttaki enflamasyonu azaltarak ve/veya barsak duvarındaki kasların anormal kasılmalarını azaltarak İBS bulgularının azaltılmasına yardımcı olur.

Daha fazlasını konuşmak için bize ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı, mutlu ve aşk dolu günler dilerim.

Dr. Halil Ertürk
İç hastalıkları uzmanı